Bir öteki olarak Don Kişot
Don Kişot’ a deli demenin imkanı var mı? Basitçe geçiştirilebilecek bir durum mu bu? Vah vah keçileri kaçırmış diye söylenmek yeterli olur mu? Berberi ve papazı gibi bizler de onu hizaya sokmaya mı uğraşmalıyız?
Onun dürüstlüğü cömertliği ve iyi niyeti sadece günümüz toplumları için değil, kendi zamanı için de çok ütopik ve çok fazla değil mi? O zaman nereden kimden aldığımız yetkiyle ve haddimizi aşarak onun akli melekelerini yitirdiğine ve tedavi edilmesi gerektiğine karar verebiliyoruz? Ya da Sancho Panza gibi alay konusu olmasını algılayamıyor muyuz? Yoksa tepki verecek mecalimiz mi yok?
Don Kişot da her gün karşılaştığımız kıyıda köşede bunalan sıradan insanlardan biri değil mi yani? Aramıza kabul etmediğimiz, farklılığına kocaman açtığımız gözlerle hayret ettiğimiz, bu dünyadaki haksızlıklara, kötülüklere sessiz kalmış olsa hiç umursamayacağımız şu aykırılardan biri.
Belki de Don Kişot u acizliğimizi görünür kıldığı için kınıyoruzdur. O yüzden Deli deyip geçmek için aceleci davranıyoruzdur. Çünkü onun gibi aykırılar hiç var olmasalardı kuytu köşelerimizde kalın yün yorganlarımızın altında kış soğuğu gibi üzerimize çökecek gerçeklerle yüzleşmekten kaçabilirdik. Oysa onun varlığı karanlıkta neon lambası gibi çınlıyor ve bizlere ne kadar korkak olduğumuzu hatırlatıyor. Kendimiz olmaktan, zorluklar haksızlıklar karşısında güçlü durmaktan nasıl imtina ettiğimizi yüzümüze vuruyor.
Bizler onu sadece farklılığı ile eğlenmek için yanımızda tutan sözde soylular gibiyiz. Ona baktığımızda daima bir öteki görüyoruz. Body Snatchers filmindeki yeşil bitki benzeri uzaylıları anımsıyoruz. Oysa roller tam tersi. Renksiz, siyah beyaz olan biziz, dünyada yalnız olan biziz, özgürlüğümüzü kendi yarattığımız boyunduruklara feda eden biziz.
Don Kişot sendromuna yakalanamayacak kadar ölü mü içimiz? Onu ve diğer karakterleri sadece kendilerine verilen rolleri oynadıkları için suçlayabilir miyiz? Senaryoya katkıda bulunanlardan biri de biz değil miyiz?
Bir yabancının bilinç akışında yüzmek tekinsiz mi geliyor bizlere? Oysa bütün kitapları okurken bu değil mi yaptığımız? Bizleri dünyasının parçası yapacak yeni bir metin bulmuyor muyuz her bir ciltle?
Bu adamcağız sırf bize benzemediği için tekinsiz görünmüyor bu gözümüze? Kenarından geçmek istemediğimiz patikalarda dolaşmıyor mu? rüyaları,sanrıları, sarsılmaz inançlarıyla bütün bir insan değil mi Don Kişot? Bizlerin sevgisini hak etmiyor mu?
Yorumlar
Yorum Gönder