Luke Perry: Normları yıkan bir kahraman



Beverly Hlls 90210

Luke Perry, Buffy the Vampire Slayer’da erkek duygusal ilgisini yeniden tanımlamaya yardımcı oldu. 1992 ‘deki vasat film nihayetinde harika bir TV anlayışına öncülük etti —fakat aynı zamanda erkek feministlerin birinci sınıf bir örneğini de yarattı.

Bir nesil açısından, “Beverly Hills 90210”, Luke Perry’nin mirasını, aktör, kötü çocuk arketiplerini, ikonik duyarlı genç Dylan McKay yorumuyla yeniden tanımladığında güçlendirdi. Takip eden yıllarda kariyeri, HBO’nun “Oz” undaki konuk oyunculuktan, görünüşte öz- parodilere ve CW’nin “Riverdale” ’indeki bir gencin babası gibi rollere değişti.

Fakat en önemli rollerinden biri, türü yeniden tanımlamaya yardımcı olan bir 1992 filmiyle geldi. Fran Rubel Kuzui'nin yönettiği ve Joss Whedon'un yazdığı “Buffy the Vampire Slayer”’ın bir klasik olarak hatırlanmamasının iyi bir nedeni var. Filmdeki aksiyonun çoğu, hem koreografi hem de yönetmenlik açısından beceriksiz bir elden çıkmış ve oyuncuların hiçbiri çektikleri film türüyle uyuşuyor gibi değil. Donald Sutherland kelimenin tam anlamıyla kendi diyaloğunu oluşturuyor ve ses tonu ciddi dramadan macera türüne sürüklenip duruyor.

Whedon, orijinal konseptini ve zanaatini gerçekten çığır açan televizyon anlayışına taşıma imkanını elde ettiğinde, Kuzui’nin senaryosunu ne kadar kötü şekilde yorumlandığı iyice anlaşıldı. Bununla birlikte, film, kansız PG-13 (13 yaşına kadar çocukların aileleri ile birlikte gitmesi) şiddeti ve yumuşatılmış cinsel imaları sayesinde, belirli bir yaştaki kızlar için pijama partilerinin favorisiydi.

Ve film bizleri Buffy’nin aşığı Pike’la tanıştırdı. Perry’nin karakteri, Buffy’nin romantik ilgisinin odağı olarak, romantik komedi tarihini, filmin baş karakteri olmayan, sevgilisine daha iyi davranmak için kendisini değiştiren ve onun gücünden dolayı tehdit altında hissetmeyen bir erkek başrol olarak yeniden yazıyor.   

Onunla ilk kez karşılaştığımızda Pike sarhoş, beş parasız ve en iyi arkadaşı Benny (David Arquette) ile Los Angeles çevresinde aylaklık ediyor. Daha sonra amigo kızken avcıya dönüşen Buffy (Kristy Swanson)’nin vampirleri mahvettiğini görüyor ve kendisini onun arayışına yardıma adıyor (tıraş bile oluyor!). 

Birçok kadın aksiyon başrolünün aksine Buffy bir travma kurbanı yada intikam peşinde değil; vampirlerle savaşıyor çünkü bu onun atalarından gelen bir çağrı. Bu yetenekleri Pike’ı hadım etmiyor, bilakis, sevgilisinin savaşını desteklemesi için ona ilham veriyor. Pike’ın, kadın kahramanın güçlerine içerleyen “ iyi adam” (Xander Harris’in hakkını yemek gibi olmasın) olması gerekmiyordu; Buffy’yi gücüne rağmen değil, gücü nedeniyle seviyordu. Pike, deri bir kötü çocuk ceketiyle okul dansına gelebilir—ve tam da kötü adamları öldürmeden önce ceketini avcıya ödünç verir.   

Film tarihinde bu noktada, Buffy bir aksiyon ya da korku filminde başrolde görülen ilk önemli kadın karakter değildi. Ancak Sarah Conner’ın tek aşkı trajik şekilde ölmüştü ve Ellen Ripley de aşk için endişelenmekten çok uzaylı saldırılarını atlatmaya çalışıyordu. Daha da önemlisi, hem “Alien” / ”Uzaylı” ve hem de  “Terminatör” filmleri R (çok grafik olmadıkça şiddet ve seks, ve vb şeyi iceren, 17 yaşından küçüklerin ebeveyn eşliğinde izleyebildikleri) olarak sınıflandırılmıştı— hedef kitleleri genç kadınlar değildi. Doğru yaş grubu için “Buffy” hem ilham verici bir karakterdi; hem de o dönem için nispeten güçlendirici romantik bir ilişki sağladı.

Sadece filmin posterine bir bakın:


Buffy The Vampire Slayer (1992)

27 yıl geriye dönüp baktığımızda, genç erkek bir başrolü— özellikle de ekranları alev alev yakan birini — kötülere haddini bildiren kadın bir kahramanın destekleyici yardımcısı olarak konumlandırmak alenen devrim niteliğinde bir harekettir— Perry’nin doğuştan gelen inceliği ve espri anlayışı da Pike’ı bu rolde son derece inandırıcı kılıyordu. Pike ve Buffy dans ettiklerinde, diyalog eşitler arasındaki bir ilişkiyi ; bugün bile ekranlarda nadiren görülen türde bir güç dengesini yansıtıyor:

“Sanırım sen idare etmek istiyorsun?” diyor Pike.
“Hayır,” diye cevaplıyor Buffy.
“Ben de istemiyorum,” diyor Pike ve birlikte salınmaya başlıyorlar.
“Bu iyi bir şey,” diyor Buffy..

Hayatta herkes, dünyayı etkilemek için birçok fırsat bulur. Luke Perry kendisininkini en iyi şekilde değerlendirdi.

Kaynak: https://www.indiewire.com/2019/03/luke-perry-buffy-the-vampire-slayer-love-interest-1202048762/

Yazar:
Liz Shannon Miller
Çeviri: Zeynep Şenel Gencer

Yorumlar

Popüler Yayınlar